Anadolu Hoşgörüsü Bütün İnsanlık İçin Referans Kriteridir

DİLOVASI; ÖNEMLİ BİR KONFERANSA DAHA EV SAHİPLİĞİ YAPTI  

Dilovası Belediyesi ve Sivil Dayanışma Platformu'nun ortaklaşa organize ettiği "Türkiye Sohbetleri" konulu konferansa Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı, Cumhurbaşkanlığı Sağlık ve Gıda Politikaları Kurulu Üyesi Ahmet Selim Köroğlu ve Cumhurbaşkanı Danışmanı Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan'ın konuşmacı olarak katıldılar. Programa ayrıca Kocaeli Milletvekilleri Cemil Yaman ve Veysel Tipioğlu, Dilovası Kaymakamı Dr. Metin Kubilay, Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, AK Parti İl yöneticisi Halil İbrahim Arslan, siyasi parti ilçe başkanları, belediye başkan yardımcıları, meclis üyeleri, mahalle muhtarları, STK temsilcileri ve çok sayıda vatandaş katıldı.  

TÜRKİYE BÜYÜK ATILIMLAR YAŞADI 

Dilovası Ercan Dalkılıç Kültür Merkezi’nde gerçekleşen "Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Yüzyılı Vizyonu ve Yeni Anayasa" konulu konferans öncesi konuşan Dilovası Belediye Başkanı Hamza Şayir, "Öncelikle Filistin'de yaşanan soykırımı lanetle kınıyorum. Umarım bu akan kanlar kısa sürede son bulur. Filistin'de hayatını kaybedenlere Allah'tan rahmet yaralılara acil şifalar diliyorum. Ülkemiz Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan'ın önderliğinde son 22 yılda büyük atılımlar yaşadı. Ülkemiz adeta kabuğunu kırarak, hemen hemen her alan da büyük bir yükseliş yaşıyor ve yaşamaya devam ediyor. Büyük ve tarihi atılımlar "Türkiye Yüzyılına" ışık tutuyor. Bizler bu kazanımlarla iftihar ediyoruz. Cumhurbaşkanımızla aynı yolda yürümekten gurur duyuyoruz. Ülkemizde demokrasi ve özgürlükler adına atılan adımlar sayesinde ülkemiz artık eski Türkiye değildir. Tüm bu gelişmeleri detayları ile bizlere anlatacak olan konuklarımıza şimdiden teşekkür ediyorum” dedi. 

ANADOLU'YA YAYILACAK 

Başkan Şayir'in konuşmasının ardından programın oluşmasında katkı sağlayan Sivil Dayanışma Platformu Başkanı Ayhan Oğan, "Sivil Dayanışma Platformu vakıf, dernek ve sendikalardan oluşan yaklaşık 600'e yakın örgütün işbirliği ile oluşan bir yapı. Anayasa çalışmalarına da yaklaşık 10 yıllık geçmişimiz var” diyerek başladığı konuşmasında; Platformun ilk konferansı Dilovası'nda gerçekleştirdiği  "Cumhuriyetin 100. Yılında Türkiye Yüzyılı Vizyonu ve Yeni Anayasa" sohbetlerinin ilerleyen süreçte Anadolu'nun bir çok iline yayılarak devam edeceğini belirtti. Oğan, Dilovası'nın kozmopolit yapısı ve sanayisi ile güzide bir ilçe olduğunu, onun için ilk programın buradan başladığını söyledi.  Oğan, ayrıca yapılacak olan konferanslar da vatandaşların katılımlarının, kanaatlerini belirtmelerinin kendileri için önemli olduğunu ve katılımcıların düşüncelerini açıkça ifade etmelerini söyleyerek Türkiye'nin yeni anayasa mutabakatına herkesin katkı sunması gerektiğini vurguladı. 

DİLOVASI'NDAN BAŞLIYOR 

Konferansın devamında Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı ve Cumhurbaşkanlığı Hukuk Politikaları Kurulu Başkan Vekili Mehmet Uçum yaptığı sunumda; "Türkiye'nin yeni anayasa arayışında sivil toplum çalışmaları Dilovası'ndan başlıyor. Yerel seçimlere kadar yine bazı illerde bu çalışmalar devam edecek. Yerel seçimlerinden ardından daha da artarak çalışmalar hızlanacak. Türkiye'nin dört bir yanına yayılarak sivil ve yeni anayasa çalışması devam edecek. Yeni anayasa meselesi sadece Türkiye'nin meselesi değildir. Türkiye'nin yeni anayasa ihtiyacı Türkiye'nin toplumsal, hukuksal ve siyasi süreçlerinden kaynaklanan bir ihtiyaçtır. Ancak yeni anayasa ihtiyacı Dünya'nın da içinden geçtiği dönem gereği de bir ihtiyaçtır. Dünya dönüşüyor. Ancak bu dönüşüm sonucunda insanlığın nereye gideceği bilinmeyen bir dönemden geçiyoruz. Ancak bizim dileğimiz adil bir küresel döneme, bizim dileğimiz insanlığın bütün vahşetliği, savaşları, açlığı, sefaleti geride bıraktığı bir döneme girmesidir. Küresel emperyalizmin hüküm sürdüğü bu düzende milli devletlerin kendisini koruması lazım. Bunun içinde ülkesel aidiat, yurtseverlik, millet bilinci ve tarihsel bilinç çok önemlidir. Bununla birlikte devlet-toplum ilişkisi, haklar ve özgürlükler yaklaşımı ile işleyen devlet birey ilişkisi ve küresel sistem içinde ülkelerin dünya ve ülke ilişkileri çok önemli. Bunlar içinde devletin anayasaya ihtiyacı vardır. Mevcut anayasamıza baktığımızda anayasamızın yetersiz ve sorunlu olduğunu görüyoruz. 1987 yılında son olarak değişen ve 36 yıldır devam eden anayasanın yenilenmesi artık zorunlu hale gelmiştir. Bu hemen hemen her kesim tarafından dillendirilmektedir. Darbe anayasası olarak anılan anayasanın değişerek yeni anayasa ihtiyacı doğmuştur. Cumhuriyet'in ilkeleri doğrultusunda belirlenecek ve tüm vatandaşlarımız tarafından benimsenmiş bir anayasa her kesimi kucaklamalıdır. Sivil, özgürlükçü, demokratik, eşitlikçi bir anayasa düzenlenmelidir. Halkın etkin olduğu, tam bağımsız ve milli bir anayasa düzenlenmelidir. Milli anayasayı oluşturamazsak tam bağımsızlığımızı da oluşturamayız. Yeni düzenlenecek anayasa da meclisle birlikte halkın katılımının olacağı referandumla yürürlüğe girmelidir. Cumhuriyetin 100. yılının önemi doğrultusunda 2023 anayasası olarak çalışmanın yapılması gereklidir. Ve adı da 2023 anayasası olmalıdır. Başlangıcı 2023 olacağı için 2028 yılında da bitse adı 2023 anayasası olarak geçecektir” dedi. 

ANADOLU İNSANLIK İÇİN REFERANSTIR 

Konuşmaların ardından soru-cevap ile devam eden konferansta, dinleyicilerin sorularını yanıtlayan katılımcılar; Dünyanın yeniden şekillenmeye başladığı bir zaman diliminde ülkemiz açısından da çok önemli değişim ve karar süreçleriyle yüz yüze olduklarını, Türkiye’nin arzulanan seviyeye yükselebilmesi, küresel bir aktör olabilmesi ve güç dengelerini kendi lehine çevirebilmesi için yapısal sorunlarını aşması, yüklerinden kurtulması ve istikrara kavuşması gerektiğini, atılacak doğru adımların Türkiye’yi taşıyacağı ufukları mutlaka hesaba katmamız gerektiğini ifade ettiler. Konuklar Anadolu'nun tarihi ve coğrafi yapısıyla çok önemli bir konuma sahip olduğunu belirterek; Anadolu'nun bütün insanlık için referans kriterinin olduğunu söylediler. Ayrıca Türkiye'nin demokratik adımları gerçekleştirdiği süreçte demokrasi narası atan batılı devletlerin birer polis devleti olduklarını söylediler. 

Program; çiçek takdimi ile sona erdi.